MISIRLI AZİZE MARİA VE AZİZ ZOSİMAS
Azize Maria İ.s. 345 yılında Mısır’da doğdu. Daha küçük yaştan çok güzel bir kızdı ve ailesinde gerekli olan dini eğitimi almadığından günahkar bir hayata düştü. 17 yaşında evini terk ederek İskenderiye’ye gitti. Yaşayabilmek için tarlalarda çalışıyor vaktinin geri kalan zamanında ise gençlerle eğlenip gece hayatına önem veriyordu. Tam 17 yıl İskenderiye’de bu şekilde yaşadı. Genç Maria bir gün limanda yürürken insanların bir gemiye bindiklerini gördü. Birinin yanına yaklaşarak neler olduğunu sordu. O Haç bayramı geldiğinden geminin Kudüs’e gideceğini söyledi. Genç Maria yeni insanlarla tanışmak için kendiside yolculuk etmek istedi ama parası olmadığından bir kaç erkeğe giderek eğer biletini öderlerse kendisininde onlara kendi yoluyla ödeme yapacağını söyledi ve gerçektende borcunu bedenini satarak ödedi. Gemi Kudüs’e vardığında halk şehre kadar yürüdü Maria’da onları takip etti. Haç bayramı vardığında halk Mesih İsa’nın bizim için kanını bıraktığı haça tapınmak için kiliseye gitti. Maria kiliseye gitmeye karar verdi ama gitmekteki amacı haça tapınmak değil gençlere bakmaktı. Kilisenin kapısına vardığı zaman görünmeyen bir güç onu kilisenin kapısında tutuyor kiliseye girmesine izin vermiyordu. Maria bundan çok korkarak ağlamaya başladı. O anda günahkar biri olduğundan Tanrı’nın girmesine izin vermediğini anladı. Bunun üzerine Maria Meryem ana’ya dua ederek onu affetmesini ve haça tapınması için kiliseye girmesi için izin vermesini istedi. Böylece azize günahkar hayatına bir ömür boyu son verecekti. Meryem ana mucizesini yaptı ve azize kiliseye girerek haça tapındı. Azize uzun bir süre ağladıktan ve haça tapındıktan sonra Meryem ana’dan ona söz verdiği gibi kendisini günahsızca Tanrı yolunda yaşayacağı bir yere yönlendirmesini istedi. O anda Meryem ana duyuldu:
- Eğer Ürdün ırmağını geçersen orada istediğin gibi yaşayacaksın.
Azize emre uyarak hemen üç ekmek satın aldı ve yola çıktı. Irmağı geçtikten sonra gündüzün korkunç sıcağında ve gecenin inanılmaz soğuğunda çölde yaşamaya başladı. Orada durmadan dua ediyordu ve yediği tek yemek ise vahşi ottu. Elbiseleri yırtıldı, güzel vucudu iskelet haline geldi ve şeytan onu eski hayatına döndürmek için sürekli olarak eski hayatını hatırlatıyordu. Azize buna rağmen Tanrı’ya onu affetmesi için durmadan gece gündüz dua ediyordu.
O zamanlar Filistin yakınlarında bir mağarada 53 yıl boyunca bir mağarada Zosimas diye bir adam Tanrı isteği doğrultusunda yaşıyordu. Bu adam çok inançlı ve dürüsttü. Her zaman düşündüğü tek şey manevi yönden gelişmesi için bir azizle karşılaşması ve ona yardım etmesi idi. Bir gün Tanrı’nın meleği azize görünerek isteğinin yerine gelmesi için Ürdün ırmağının yakınlarındaki Vaftizci Yahya manastırına gitmesini söyledi. O manastırda rahipler paskalya bayramından 40 gün önce zor bir dua dönemi için hepsi ayrı ayrı olarak az yada hiç yemekle çöle gitmekteydiler. Böylece aziz Zosimas’ta rahiplerle beraber ıramğı geçtikten sonra herkes gibi oda kendi yoluna gitti. Aziz Zosimas bir gün sessiz bir yerde dua ederken bir şeyin hareket ettiğini hissetti. Oraya baktığında çok zayıf ve beyaz saçlı bir insanın yürüdüğünü gördü. Aziz bu insanın bir rahip olduğunu sanarak yanına gitmek istedi ancak o koşmaya başlayınca aziz durması için rica etti.
- Aziz Zosima ne olur yaklaşma çünkü elbiselerim yok! diye bir kadın sesi duyuldu.
Bu kadın azize Maria idi. Aziz azizenin ismini bilmesine çok şaşırdı ve ona Tanrı tarafındfan verilmiş olan bu özelliğe hayran kalmıştı. Daha önce hiç birbirlerini görmemişlerdi. Bunun üzerine aziz cübbelerinden bir tanesine azizenin giymesi için ona verdi ve daha sonra azizin yanına geldi. İkisi birlikte dua etmeye başladıkları zaman aziz Zosimas azizenin dua ederken ayaklarının yere basmadığını gördü. Aziz bunu gördüğünde çok korktu. Azize azize korkmasını kendisinin sadece günahkar bir kadın olduğunu söyledi. Rahip gördüğü bu mucize ile Tanrı’ya şükr etti. Daha sonra aziz çölde bulunuşunun nedenini anlattı ve ardından azize Maria’da neden çölde yaşadığını anlattı. Azize ardından ilk kez gençliğinde yapmış olduğu günahları azize anlattı. Meryem ana’nın kendisini yönlendirerek çöle getirdiğini ve bütün bu yıllar boyunca Tanrı’nın kendisini ne kadar büyük bir sevgi ile koruduğunu anlattı. Muhabbetlerinin sonunda azize azizden gelmekte olan seneden itibaren büyük Perşembe günü azizin kutsal beden (Kinonia: Mesih İsa’nın bedenini simgeleyen şarap, su ve ekmek karışımı) olan Kinonia’yı alıp yanına gelmesini istedi. Azize böylece hayatında ilk kez kutsal bedeni içecekti. Azize daha sonra haçını yaptı ve ırmağın üzerinden yürüyerek azizin yanına geldi. Aziz görmüş olduğu bu mucizeler için Tanrı’ya şükretti. Daha sonra azize azizle dua ettikten sonra seneye ilk görüştükleri yerde tekrar buluşmalarını rica etti. Azize giderken gene mucizevi şekilde suyun üzerinde yürüyerek oradan ayrıldı. Aziz azizenin ismini öğrenemediğinden çok üzülmüştü. Ertesi sene rahipler tekrar çöle dağıldılar. Aziz azizenin isteğini hatırlayarak azizeyi bulmak için ürdün ırmağına gitti. Aziz ilk buluştukları yere vardığında azizenin ellerini haç yapmış bir şekilde yerde vefat etmiş olduğunu gördü. Yanında şu yazı bulunmaktaydı.
- Aziz Zosimas Maria’nın bedenini buraya göm. Kinonia aldığı gece burada vefat etti.
O anda azize bir melek görünerek oraya ona yadım etmesi için bir aslanın geleceğini ve korkmamasını söyledi. Aziz Tanrı’ya bu kadar büyük bir azizeyi tanıdığı için şükr etti. Azize Maria çölde 45 yıl boyunca dua ve oruç ile Tanrı isteği doğrultusunda yaşadı. Yortusu kilisemiz tarafında 1 Nisan’da kutlanmaktadır. Aziz Zosimas azizenin hayatını inançlılara faydalı olsun diye kaleme aldı. Azizin yortusu kilisemiz tarafından 4 Nisan’da kutlanmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder